Bybit TR Haftalık Kripto Para Haber Bülteni

Geride bıraktığımız hafta kripto piyasası için oldukça hareketliydi. Düzenleyici gelişmelerden piyasa dalgalanmalarına, yeni teknolojik yeniliklerden önemli ortaklıklara kadar birçok dikkat çekici konu gündemi belirledi. Bybit TR tarafından hazırlanan “Geçen Hafta Neler Oldu?” başlıklı bültende geçen haftaya yön veren gelişmeler ve detaylar yer alıyor.

 

Bybit TR Ülke Müdürü Kutluhan Akçın, kripto piyasasındaki haftalık gelişmeleri değerlendirdi

“Geçtiğimiz hafta kripto para piyasalarında hem küresel hem de bölgesel ölçekte dikkat çekici gelişmeler yaşandı. Kripto para piyasasının yatay seyri ve Bitcoin başta olmak üzere majör kripto varlıklardaki toparlanma eğilimi, yatırımcıların odağında yer aldı. Özellikle El Salvador’un Nvidia ile yapay zeka altyapısı geliştirmek üzere yaptığı iş birliği ve SOL Strategies’in Solana için gerçekleştirdiği 500 milyon dolarlık tahvil ihracı, piyasanın en çok konuşulan başlıkları arasında öne çıktı. Düzenleyici cephede ise SEC’in Polkadot ve HBAR ETF başvurularında kararını ertelemesi ve  yeni başkan Paul Atkins’in göreve başlaması önemli gündem maddeleri arasında yer aldı. Ayrıca El Salvador ile SEC’in kripto düzenlemeleri konusunda ortak adım atması ve Rusya’nın nitelikli yatırımcılar için kripto para borsası kurma planı, küresel regülasyon dinamiklerini hareketlendirdi. Diğer yandan, Kuveyt İçişleri Bakanlığı’nın kripto madenciliğine getirdiği yasak ve Güney Kore’de hazırlanan yeni teşvik yasası, sektöre yönelik politikaların çeşitlendiğini gösterdi. Tüm bu gelişmeler arasında, geçen haftanın bizim için en dikkat çekici olayı, Polygon NFT’lerinin işlem hacminde Ethereum koleksiyonlarını geride bırakması oldu. Bu gelişme, NFT ekosisteminde yaşanan güç kaymasının önemli bir göstergesi olarak öne çıktı. Ancak genel piyasa görünümünde, düzenleyici belirsizliklerin ve makroekonomik dalgalanmaların etkisinin hissedilmeye devam ettiğini gözlemliyoruz. Bybit TR tarafından hazırlanan haftalık değerlendirmede, kripto paraların bir haftalık seyrinde öne çıkan gelişmeleri yatırımcılar için derledik.”

 

Genel piyasa görünümü ve öne çıkan gelişmeler

  • Trump–Powell gerilimi ABD piyasalarını sarsarken, kripto direncini koruyor
  • El Salvador, yapay zeka altyapısı geliştirmek için Nvidia ile iş birliği yapıyor
  • MANTRA, 150 milyon dolarlık OM token yakmayı planlıyor
  • SOL Strategies, Solana için 500 milyon dolarlık tahvil ihraç etti
  • İspanya’dan Bitcoin alanında dev adım: Hespérides Üniversitesi’nden 10 aylık online yüksek lisans programı
  • TRON DAO, TRON ağı üzerindeki USDT arzının 70 milyar doları aştığını duyurdu
  • Astra Fintech’ten Solana ekosistemine 100 milyon dolarlık destek
  • Aave V3, RLUSD’yi Ethereum Core pazarında kullanıma sundu
  • Polygon NFT’leri zirvede: Ethereum koleksiyonlarını geride bıraktı
  • Kuzey Koreli hackerlar sahte ABD şirketleriyle kripto geliştiricilerini hedef aldı

 

ETF gelişmeleri

  • SEC, Polkadot ve HBAR ETF başvurularında kararını erteledi

 

Regülasyon ve politika

  • SEC’in yeni başkanı Paul Atkins göreve başladı
  • SEC ve El Salvador’dan kripto düzenlemesi için ortak adım
  • Rusya, nitelikli yatırımcılar için kripto para borsası kurmayı planlıyor
  • Kuveyt İçişleri Bakanlığı kripto para madenciliğini yasakladı
  • Fed, bankaların kripto ve stablecoin faaliyetlerine ilişkin ön bildirim şartlarını geri aldığını duyurdu
  • Güney Kore’de kripto varlık hamlesi: Halkın Gücü Partisi yeni teşvik yasası hazırlıyor
  • SEC, Dragonchain’e açtığı kayıtsız menkul kıymet davasını geri çekmeyi değerlendiriyor

Kurumsal gelişmeler

  • Strategy, 555,8 milyon dolarlık yeni alımla Bitcoin portföyünü genişletti
  • Metaplanet CEO’su: “Bitcoin stratejimize güvenimiz tam”
  • Citigroup: Stablecoin piyasası 2030’a kadar 3,7 trilyon dolara ulaşabilir
  • Ark Invest, Bitcoin için boğa senaryosu tahminini 2,4 milyon dolara yükseltti

 

 

Kripto para piyasası yatay hareketini sürdürüyor

Geride bıraktığımız haftaya negatif başlayan kripto para piyasası, hafta sonuna doğru yaşadığı toparlanmayı korumaya devam ediyor. Kripto para piyasasının toplam değeri son 24 saatte yüzde 0.5 yükselerek 3 trilyon 67 milyar dolar seviyesinde bulunuyor. Geride bıraktığımız haftayı 94 bin 715 dolar seviyesinde kapatan Bitcoin (BTC), yeni haftaya 94 bin 416 dolar seviyesinden başladı. Ethereum yüzde 0,1 kazançla bin 800 dolar seviyesine ulaşırken, XRP yüzde 4,6 artışla 2,28 dolara,  Solana ise yüzde 2,2 yükselişle 149,92 dolar seviyesine ulaştı. DeFi piyasa değeri 94 milyar dolar seviyesinde stabil kalırken, altcoin piyasa değeri 1 trilyon 204 milyar dolar seviyesinde yer alıyor.

 

SEC’in yeni başkanı Paul Atkins göreve başladı

ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC), pazartesi günü yaptığı açıklamayla Paul Atkins’in kurumun 34. başkanı olarak yemin ederek göreve başladığını duyurdu.

Kripto varlıklara verdiği destekle tanınan Atkins, 20 Ocak’ta Başkan Donald Trump tarafından aday gösterilmiş ve bu ayın başlarında Senato tarafından onaylanmıştı. Göreve başlamasının ardından yaptığı açıklamada Atkins, “SEC’e yeniden dönmekten memnuniyet duyuyorum. Sermaye oluşumunu desteklemek, adil, düzenli ve etkin piyasaları sağlamak ve yatırımcıları korumak gibi temel misyonlarımızı, komisyon üyeleri ve kurum çalışanlarıyla birlikte ilerletmeyi sabırsızlıkla bekliyorum” ifadelerini kullandı.

Atkins’in başkanlık döneminde, özellikle kripto varlıklar konusunda net ve kapsayıcı düzenlemelerin hayata geçirilmesi bekleniyor. Geçtiğimiz ay Senato Bankacılık Komitesi’nde yaptığı konuşmada, dijital varlıklar için düzenleyici bir çerçeve oluşturmanın “öncelikli hedefi” olduğunu vurgulamıştı. Bu yaklaşım, selefi Gary Gensler’in görev süresi boyunca öne çıkan “yaptırımlarla düzenleme” politikasından önemli ölçüde farklılık taşıyor.

Gensler’in ocak ayında görevden ayrılmasının ardından SEC, tartışmalı kripto muhasebe rehberini geri çekmiş, bazı büyük sektör oyuncularına yönelik davaları düşürmüş ve kripto alanına özel bir görev gücü oluşturmuştu. Komiser Hester Peirce liderliğinde çalışmalarını sürdüren görev gücü, kripto varlıklarla ilgili düzenleyici belirsizlikleri ortadan kaldırmak amacıyla, alanında uzman isimlerle açık toplantılar düzenliyor. Aynı zamanda, hangi dijital varlıkların menkul kıymet kapsamında değerlendirilmeyeceğine dair daha net tanımlar sunmayı hedefliyor.

Paul Atkins, SEC’de ilk olarak 2002–2008 yılları arasında, dönemin Başkanı George W. Bush tarafından komiser olarak görevlendirilmişti. İlk görev süresinin ardından 2009’da kurduğu danışmanlık firması Patomak Global Partners aracılığıyla, bankalar, kripto para borsaları ve DeFi platformları dahil olmak üzere çeşitli finans kuruluşlarına hizmet verdi.

 

Trump–Powell gerilimi ABD piyasalarını sarsarken, kripto direncini koruyor

ABD Başkanı Donald Trump’ın, Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell’a yönelik son eleştirileri ABD borsalarında sert kayıplara yol açarken, kripto para piyasaları bu çalkantılı süreçten büyük ölçüde etkilenmeden çıkmayı başardı.

21 Nisan’da ABD borsaları sert düşüşle kapanırken, S&P 500 yüzde 2,4, Nasdaq yüzde 2,5 ve Dow Jones yaklaşık bin puan gerileyerek yüzde 2,5 değer kaybetti. S&P 500 yıl başından bu yana yüzde 12’nin üzerinde, Nasdaq ise neredeyse yüzde 18 oranında düşüş yaşadı. Teknoloji hisselerindeki bu sert satış dalgası yatırımcılarda endişe yarattı.

Trump, 21 Nisan’da kendi sosyal medya platformu Truth Social üzerinden yaptığı açıklamada, “Birçok kişi faizlerde ‘önleyici indirim’ çağrısı yapıyor. Enerji maliyetleri düşmüşken, gıda fiyatları önemli ölçüde gerilemişken ve diğer kalemler de aşağı yönlü seyrediyorken, ortada neredeyse hiç enflasyon yok” diyerek Powell’a yönelik eleştirilerini sürdürdü.

Trump, daha önce Powell’ı “Bay Çok Geç” ve “büyük bir kaybeden” olarak nitelendirmişti. Powell ise geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamada, Trump’ın ticaret politikalarının ekonomik durgunluk ve yüksek enflasyonun birleşimi olan “stagflasyon” riskini artırabileceğini söylemişti. Bu açıklama Trump’ın tepkisini daha da artırdı. Başkan, Powell’ın görevden alınması gerektiğini belirterek “Bu görevden alma daha fazla gecikmemeli” dedi.

Fed’in 7 Mayıs’taki toplantısında faiz oranlarını sabit tutması bekleniyor. CME Fed Watch verilerine göre, faiz indirimi olasılığı yalnızca yüzde 13 seviyesinde.

Tüm bu gelişmelerin ortasında, ABD dolarının da zayıfladığı görülüyor. Doların diğer güçlü para birimlerine karşı değerini gösteren ABD Dolar Endeksi (DXY), yıl başından bu yana yüzde 10’un üzerinde düşüş gösterdi ve 21 Nisan’da 98 seviyesinin altına inerek son üç yılın en düşük seviyesini gördü.

Öte yandan, kripto para piyasaları bu çalkantılı ortamda istikrarını koruyor. Toplam piyasa değeri 2,83 trilyon dolar seviyesinde sabit kalırken, Bitcoin (BTC), 22 Nisan’da 88 bin 500 dolara ulaşarak son dört haftanın en yüksek seviyesine çıktı.

 

Strategy, 555,8 milyon dolarlık yeni alımla Bitcoin portföyünü genişletti

Dünyanın en büyük halka açık kurumsal Bitcoin sahiplerinden biri olan Michael Saylor’ın şirketi Strategy, Bitcoin fiyatı 85 bin dolar seviyelerinde seyrederken portföyüne önemli bir ekleme yaptı.

Şirket, 14–20 Nisan tarihleri arasında 84 bin 785 dolar ortalama fiyatla 6 bin 556 Bitcoin satın aldığını ve bu alımın toplamda 555,8 milyon dolara mal olduğunu, Amerika Birleşik Devletleri Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu’na (SEC) sunduğu son 8-K formu ile duyurdu. Bu son alım, Strategy’nin 20 Nisan itibariyle sahip olduğu toplam 538 bin 200 BTC’nin yüzde 1,2’sine denk geliyor. Şirket, bu Bitcoin’leri toplamda 36,5 milyar dolar karşılığında, coin başına ortalama 67 bin 766 dolardan satın aldı.

Yeni Bitcoin alımı, Common ATM ve STRK ATM hisse satışlarından elde edilen gelirle finanse edildi. Bu kapsamda 1 milyon 755 bin adet Strategy hissesi 547,7 milyon dolara, 91 bin 213 adet A Serisi imtiyazlı hisse ise 7,8 milyon dolara satıldı.

Strategy, yalnızca 2025 yılı içinde şu ana kadar toplamda 91 bin 800 Bitcoin satın aldı. Bu miktar, şirketin tüm BTC varlıklarının yüzde 17’sini oluşturuyor.

Yeni duyuru, Michael Saylor’ın Strategy hisselerine yönelik kurumsal yatırımcı ilgisinin arttığını vurgulamasının hemen ardından geldi. Saylor, 2025’in ilk çeyreğine ait kamuya açık verileri kaynak göstererek, en az 13 kurumsal yatırımcının doğrudan MSTR hissesi tuttuğunu belirtti. Saylor ayrıca, 814 bin bireysel yatırım hesabının doğrudan MSTR hisselerine maruz kaldığını, bunun yanı sıra 55 milyon kişinin de yatırım fonları, emeklilik portföyleri, sigorta fonları ve borsa yatırım fonları (ETF) aracılığıyla dolaylı olarak MSTR’ye maruz kaldığını ifade etti.

 

El Salvador, yapay zeka altyapısı geliştirmek için Nvidia ile iş birliği yapıyor

Dünyada Bitcoin’i yasal para birimi olarak kabul eden ilk ülke olan El Salvador, ulusal kalkınma amacıyla yapay zeka teknolojilerini uygulamaya koymak üzere Nvidia ile iş birliği yapıyor.

El Salvador’un Ulusal Bitcoin Ofisi (ONBTC), 21 Nisan’da X platformunda yaptığı açıklamada, ülkenin Nvidia ile “yenilik ve ekonomik büyümeyi teşvik etmek amacıyla egemen yapay zeka” konusunda iş birliği yapmak üzere bir niyet mektubu imzaladığını duyurdu. Bu iş birliği kapsamında El Salvador, Nvidia’nın yapay zeka araçları, kaynakları ve uzmanlığından faydalanacak. Böylece kültür, dil, çevre ve ekonomi gibi ulusal öncelikler doğrultusunda egemen yapay zeka yetkinlikleri geliştirilecek.

Açıklamada, “El Salvador, yerli yapay zeka altyapısı inşa etmeye, iş gücünü bu alanda yetkinleştirmeye ve sağlık hizmetlerinin iyileştirilmesi, eğitimin ilerletilmesi ve ekonomik verimliliğin artırılması gibi yerel sorunlara yönelik çözümler geliştirmeye odaklanacak” ifadelerine yer verildi.

Yeni yapay zeka hamlesiyle El Salvador, geliştiriciler, araştırmacılar ve kamu görevlileri için eğitim programları oluşturmayı hedefliyor. Böylece, ülkenin bu alandaki hedeflerini sürdürebilecek yetenekli insan kaynağına sahip olması amaçlanıyor.

Bu çalışmalardan biri, acil durum müdahalelerini destekleyecek, heyelan riski altındaki bölgelerdeki vatandaşları koruyacak ve hidroelektrik yönetimini optimize edecek yağış ve hava durumu tahminleri için yapay zeka destekli modellerin oluşturulmasını içeriyor.

 

MANTRA, 150 milyon dolarlık OM token yakmayı planlıyor

Mantra ekibi, piyasada yaşanan sert düşüşün ardından arzı azaltarak OM token’ının değerini yeniden kazanmasını sağlamak amacıyla 150 milyon token’ı yakma kararı aldı. 21 Nisan’da başlayan unstake sürecinin 29 Nisan’da tamamlanmasıyla birlikte, söz konusu token’lar yakım adresine gönderilerek kalıcı olarak dolaşımdan çıkarılacak.

Ekip tarafından yapılan açıklamada, “Bu yakım, topluluğumuza olan bağlılığımızın bir göstergesi. Amacımız, güvenilir, erişilebilir ve kapsayıcı bir finansal ekosistem kurmak. Bunu da tokenizasyon yoluyla gerçekleştirmek istiyoruz” denildi. Yakılacak olan token’lar, Ekim 2024’te ağın lansmanı sırasında stake edilen varlıkları kapsıyor. Bu işlemle birlikte stake edilen toplam token miktarı 571,8 milyondan 421,8 milyona düşecek. Cointelegraph’a göre, Mantra ikinci bir yakım daha planlıyor. Eğer bu süreç de hayata geçerse, toplamda 300 milyon OM token’ı dolaşımdan çıkmış olacak ve mevcut arz 1,81 milyardan 1,51 milyara gerileyecek.

Yapılacak yakımın temel hedeflerinden biri de bonded oranını düşürmek. Böylece staking yapan kullanıcıların elde ettiği yıllık getiri oranı (APR) artacak. Mantra ekibi, bu adımın staking’i daha cazip hale getirerek daha fazla katılımı teşvik edeceğini belirtti.

Öte yandan Mantra CEO’su John Patrick Mullin, token’ın son dönemde yaşadığı yaklaşık yüzde 90’lık değer kaybında ekip olarak herhangi bir rolleri olmadığını açıkladı. Mullin, bu düşüşün “sorumsuz likidasyonlardan” kaynaklandığını ve ekip üyelerinin bu süreçte ellerindeki OM token’ları satmadığını söyledi. Topluluk ise alınan karara büyük oranda destek verdi. Mullin’in düzenlediği ankete 8 binden fazla kişi katıldı ve katılımcıların yüzde 81’i token’ların derhal yakılması yönünde oy kullandı.

 

SEC ve El Salvador’dan kripto düzenlemesi için ortak adım

ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu’nun (SEC) kripto görev gücü yetkilileri, El Salvador Ulusal Dijital Varlıklar Komisyonu (CNAD) yetkilileriyle bir araya gelerek sınır ötesi kripto düzenlemeleri konusunda iş birliği planlarını görüştü.

22 Nisan tarihli resmi toplantı notlarına göre, görüşmede SEC yetkilileri, El Salvadorlu muhataplarının yanı sıra Perkin Hukuk Bürosu temsilcileri ve eski Goldman Sachs ortağı Heather Shemilt ile bir araya geldi. Taraflar, ABD ve El Salvador arasında dijital varlıklar konusunda daha yakın düzenleyici iş birliğini masaya yatırdı.

Toplantıda en dikkat çeken başlıklardan biri, iki ülkenin ortak yürüteceği bir sınır ötesi “sandbox” (deneme ortamı) programı oldu. Pilot program kapsamında, her bir senaryo için 10 bin dolarlık bir üst sınır belirlenirken, ABD’de lisanslı aracı kurumların El Salvador’da dijital varlık lisansı alarak, yerel ortaklarla birlikte menkul kıymet sayılmayan token’lar ihraç etmesine olanak tanınması önerildi.

Kripto para dünyasında El Salvador’un bu alandaki öncü hamleleriyle tanınan Devlet Başkanı Nayib Bukele’nin etkisi hala hissediliyor. 2021’de Bitcoin’i yasal para birimi ilan eden Bukele, 14 Nisan’da ABD Başkanı Donald Trump ile bir görüşme gerçekleştirdi. Bu görüşmede, Trump yönetiminin hukuki statüsü belirsiz göçmenleri El Salvador’daki cezaevlerine gönderdiği 6 milyon dolarlık bir anlaşmanın ayrıntıları ele alındı. Bazı sınır dışı işlemlerinin, ABD’deki federal mahkeme kararlarını ihlal ettiği öne sürülüyor.

Trump yönetiminin, El Salvador ile bu sınır dışı anlaşmasını genişletip genişletmeyeceği ya da kripto düzenlemeleri üzerinden ilişkileri daha da derinleştirmeyi planlayıp planlamadığı henüz netlik kazanmış değil. SEC’nin kripto görev gücü lideri Hester Peirce, konuyla ilgili yorum taleplerine yanıt vermedi.

Söz konusu gelişme, SEC’de önemli bir görev değişiminin hemen ardından geldi. Paul Atkins, Gary Gensler ve geçici başkan Mark Uyeda’nın ardından SEC’nin yeni başkanı olarak yemin etti. Atkins, göreve başlarken yaptığı açıklamada, “Dijital varlıklar için sağlam ve net bir düzenleyici zemin oluşturmak, önceliğimiz olacak” dedi.

 

Rusya, nitelikli yatırımcılar için kripto para borsası kurmayı planlıyor

Rusya Merkez Bankası ve Maliye Bakanlığı, yalnızca “nitelikli yatırımcıların” erişebileceği yeni bir kripto para borsası kurmaya hazırlanıyor. Yerel haber ajansı Interfax’ın 24 Nisan tarihli duyurusuna göre, bu adım kripto varlıkları yasal çerçeveye oturtmayı ve işlemleri kayıt altına almayı hedefliyor.

Rusya Maliye Bakanı Anton Siluanov, “Bu adımla kripto varlıkları yasallaştırmış olacağız ve işlemleri gölgeli alanlardan çıkaracağız” dedi. Siluanov’a göre, işlemler doğrudan Rusya içinde değil, yalnızca “deneysel yasal rejim” kapsamında belirlenen sınırlar dahilinde gerçekleştirilecek.

Mart ayında Merkez Bankası tarafından sunulan teklife göre, kripto para işlemleri yalnızca bu özel rejim altında izinli olacak ve sadece belirli yatırımcılara açık olacak. Nitelikli yatırımcı statüsü, 100 milyon ruble (yaklaşık 1,2 milyon dolar) üzeri menkul kıymet ve mevduat sahibi olanlara ya da bir önceki yıl geliri 50 milyon rubleyi (600 bin dolar) aşan kişilere verilecek.

Rusya, 2022’de kripto para ile ödeme yapılmasını yasaklamıştı. Ancak son gelişmeler, ülkenin kripto paralara yönelik tutumunda önemli bir değişim sinyali veriyor. Merkez Bankası, bu yeni düzenlemenin amacının kripto piyasasında şeffaflığı artırmak, hizmet sunumu için standartlar oluşturmak ve yüksek risk toleransına sahip yatırımcılara yeni yatırım alanları açmak olduğunu açıkladı.

Öte yandan, yaptırımların kripto piyasasına erişimi engellemeyeceği yönünde Rus yetkililerden açıklamalar geliyor. Geçtiğimiz ay bir Rus yetkili, vatandaşların kripto para kullanarak yaptırımları aşabileceğini ifade etmişti. Şubat ayında ise Avrupa Birliği, 2022’den bu yana ABD yaptırımları altında olan Rus kripto borsası Garantex’e yeni yaptırımlar uygulamıştı.

Reuters’ın geçtiğimiz ay yayımladığı bir habere göre bazı Rus enerji şirketleri, Çin ve Hindistan ile gerçekleştirdikleri petrol ticaretinde aracılar üzerinden Bitcoin ve Ethereum kullanıyor.

 

SOL Strategies, Solana için 500 milyon dolarlık tahvil ihraç etti

Kanadalı yatırım şirketi SOL Strategies, Solana (SOL) token’larını satın almak ve stake etmek amacıyla 500 milyon dolarlık dönüştürülebilir tahvil ihraç etti. Şirket, bu dev yatırımı yalnızca New York merkezli yatırım firması ATW Partners için gerçekleştirdi.

Şirket sözcüsü, SOL Strategies’in kısa vadeli fiyat dalgalanmalarından ziyade, Solana için kurumsal düzeyde altyapı oluşturmayı hedeflediğini belirtti. 23 Nisan’da yapılan açıklamaya göre, stake işlemlerinden elde edilen getiriler hem SOL Strategies’e hem de ATW Partners’a aktarılacak. Halka açık bir şirket olan SOL Strategies, Kanada Menkul Kıymetler Borsası’nda işlem görüyor. Google Finance verilerine göre şirketin hisse değeri aynı gün içerisinde yüzde 25,3 oranında artış gösterdi.

Şirket adına yapılan açıklamada, “Bu yatırım, Solana’nın uzun vadeli potansiyeline olan güçlü kurumsal güvenin bir göstergesidir. Ekosistem açısından bakıldığında, doğrulayıcı ağımıza yapılan bu katkı, hem ağın güvenliğini artıracak hem de merkeziyetsizliği güçlendirecektir” ifadelerine yer verildi.

StockAnalysis.com verilerine göre SOL Strategies, 2024 itibariyle 10,62 milyon Kanada doları (yaklaşık 7,65 milyon ABD doları) gelir elde etti. Bu rakam, şirketin 2023’te açıkladığı 15,65 milyon Kanada doları (yaklaşık 11,27 milyon ABD doları) tutarındaki zararın ardından önemli bir toparlanmaya işaret ediyor.

SOL Strategies, Solana alımı amacıyla fon toplayan ikinci halka açık şirket oldu. 21 Nisan’da Upexi, Solana rezervi oluşturmak için 100 milyon dolarlık sermaye artırımı gerçekleştirdiğini duyurmuştu. Öte yandan, DeFi Development Corporation (eski adıyla Janover) da kısa süre önce 42 milyon dolarlık bir fon topladığını ve Solana odaklı bir rezerv hazinesi oluşturmayı planladığını açıklamıştı.

 

İspanya’dan Bitcoin alanında dev adım: Hespérides Üniversitesi’nden 10 aylık online yüksek lisans programı

İspanya merkezli Hespérides Üniversitesi, Bitcoin’e odaklanan 10 aylık çevrim içi bir yüksek lisans programı başlatıyor. 28 Nisan 2025’te başlayacak program, teknik, ekonomik ve hukuki açılardan Bitcoin’e derinlemesine bir bakış sunmayı hedefliyor.

İspanyolca yürütülecek olan program, 60 AKTS kredisi sunuyor ve özellikle girişimciler, mühendisler, avukatlar ve yatırımcılara hitap ediyor. Teorik altyapı ile uygulamayı harmanlayan müfredat, Bitcoin’in felsefesi, teknolojisi, para teorisi, yasal boyutu ve yatırım stratejileri gibi başlıklara odaklanıyor.

Program kapsamında, kişisel cüzdan kullanımı (self-custody), iş ispatı (proof-of-work) madenciliği ve vergi uyumu gibi konularda atölye çalışmaları da düzenleniyor. Katılımcılara Blockstream Jade marka donanım cüzdanı ile birlikte, programın direktörü Álvaro D. María’nın kaleme aldığı bir kitap da hediye ediliyor.

Eğitim kadrosunda, “Bitcoin’in Felsefesi” kitabının yazarı Álvaro D. María ile tanınmış ekonomist Juan Ramón Rallo’nun yanı sıra BTC Inc. ve Jan3 gibi sektör lideri şirketlerden uzman isimler yer alıyor. Üniversite ayrıca, Bitcoin odaklı firmalarla kurduğu iş birlikleriyle mezunlara güçlü bir kariyer ağı sunmayı hedefliyor.

Başvuru süreci, ön değerlendirme, gerekli belgelerin teslimi ve mülakat aşamalarından oluşuyor. Eğitim ücretine dair net bir bilgi paylaşılmazken, çeşitli finansman seçeneklerinin sunulduğu belirtiliyor.

Program, ağırlıklı olarak asenkron derslerden oluşuyor. Ancak isteyen öğrenciler, Santa Cruz de Tenerife ve Las Palmas de Gran Canaria şehirlerinde düzenlenecek yüz yüze seminerlere de katılabilecek.

Hespérides Üniversitesi, bu programla birlikte MIT, NYU, UC Berkeley ve Duke Üniversitesi gibi dünyanın önde gelen üniversitelerinin Bitcoin ve blok zinciri alanındaki akademik atılımlarına katılıyor. Örneğin MIT, “Kripto Para Mühendisliği ve Tasarımı” adlı dersiyle Bitcoin’in teknik altyapısını, kriptografi ve merkeziyetsizlik prensipleri üzerinden ele alıyor. NYU ise “Bitcoin’in Hukuku ve İş Dünyası” dersiyle düzenleyici çerçeveler ve finansal uygulamalar üzerinde duruyor. MIT, sanayi iş birlikleriyle uygulamalı projelere ağırlık verirken, NYU hukuk temelli vaka analizlerine öncelik veriyor.

Hespérides Üniversitesi ayrıca, daha kısa sürede tamamlanabilen 6 aylık bir lisansüstü sertifika programı da sunuyor. Ancak yüksek lisans programı, katılımcılara daha derinlemesine bir uzmanlık fırsatı vadediyor.

 

TRON DAO, TRON ağı üzerindeki USDT arzının 70 milyar doları aştığını duyurdu

TRON DAO, TRON blok zinciri üzerindeki Tether (USDT) arzının 70 milyar doları geçtiğini duyurdu. Bu önemli kilometre taşı, özellikle gelişmekte olan ülkeler ve sınır ötesi işlemler başta olmak üzere, düşük maliyetli ve yüksek hızlı blok zinciri çözümlerine yönelik artan küresel talebi yansıtıyor. TRON ağı, ölçeklenebilir yapısı, düşük işlem ücretleri ve istikrarlı performansıyla stablecoin transferleri için en çok tercih edilen ağlardan biri haline geldi.

Bugüne kadar 302 milyondan fazla kullanıcı hesabı oluşturan, 10 milyar işlem gerçekleştiren ve 20 milyar dolarlık kilitli toplam değere (TVL) ulaşan TRON, gerçek dünyada kullanılan blok zinciri çözümlerinin temelini oluşturuyor. Nisan 2025 itibariyle, TRON ağı üzerinden günlük ortalama 19 milyar dolarlık USDT transferi gerçekleşiyor. Bu veri, ağın yalnızca bireysel kullanıcılar için değil, kurumsal ölçekte de ihtiyaç duyulan hız ve verimliliği sağladığını ortaya koyuyor.

Konu ile ilgili açıklama yapan Justin Sun, bu başarıyı şu sözlerle değerlendirdi: TRON Kurucusu Justin Sun, bu başarıyı şu sözlerle değerlendirdi: “TRON üzerindeki USDT arzının 70 milyar doları aşması, küresel topluluğun bize duyduğu güvenin açık bir göstergesidir. Bu başarı, USDT’yi TRON üzerinde hızlı, düşük maliyetli ve güvenilir bir değer transfer aracı olarak benimseyen milyonlarca insanın ortak katkısıyla mümkün oldu. Bu aynı zamanda bize, daha kapsayıcı ve güvenli bir finansal altyapı inşa etme sorumluluğu da yüklüyor. Elde edilen bu ilerleme, tüm kripto ekosisteminin ortak çabasının bir sonucudur.”

 

Astra Fintech’ten Solana ekosistemine 100 milyon dolarlık destek

Küresel blok zinciri ödeme sağlayıcısı Astra Fintech, Solana ekosistemine yönelik Asya merkezli büyüme stratejisini desteklemek amacıyla 100 milyon dolarlık yeni bir yatırım fonu başlattı. Şirket, bu fon ile birlikte Solana altyapısını kullanan projelere sermaye desteği sağlayacak, geliştiriciler ve regülatörlerle iş birliği ağını genişletecek.

Fonun merkezi, Solana’nın 2022’de Terra krizinin ardından stratejik yatırımlar yaptığı Güney Kore olacak. Yatırım odağında özellikle blok zinciri tabanlı ödeme sistemleri geliştiren PayFi girişimleri ve bu alandaki geliştiriciler yer alacak.

Astra Fintech, bu adımıyla yalnızca finansal katkı sağlamayı değil, aynı zamanda Solana’nın Asya’daki büyüme ivmesini hızlandırmayı hedefliyor. Electric Capital tarafından yayınlanan son verilere göre, Solana ve onun sanal makinesi SVM, geliştirici aktivitesi bakımından Ethereum’un ardından en yoğun kullanılan ilk 10 blok zinciri arasında bulunuyor.

Solana’nın bölgedeki varlığı yeni değil. 2021’de Güneydoğu Asya’da Web3 projelerini desteklemek amacıyla 5 milyon dolarlık özel bir geliştirme fonu duyurmuştu. O günden bu yana, Web3 oyunlarının yoğunlaştığı Güneydoğu Asya pazarı, düşük işlem ücretleri ve yüksek hız sunan Solana ağıyla önemli bir uyum yakaladı.

 

Aave V3, RLUSD’yi Ethereum Core pazarında kullanıma sundu

Ripple tarafından geliştirilen ve ABD dolarına endeksli olan stablecoin RLUSD, artık Aave V3’ün Ethereum Core Market’inde resmi olarak işlem görüyor. Bu entegrasyonla birlikte, hem merkeziyetsiz finans (DeFi) kullanıcıları hem de kurumsal yatırımcılar RLUSD ile borç alma ve verme işlemlerine erişim sağlayabiliyor.

Lansman kapsamında RLUSD için 50 milyon dolarlık bir arz limiti belirlenirken, borçlanma limiti ise 5 milyon dolar seviyesinde tutuldu. Ancak Aave’nin güncel kontrol paneli verilerine göre, havuzda henüz ciddi bir işlem aktivitesi yaşanmış değil. Şu an itibariyle rezerv büyüklüğü ve likidite miktarı 124,98 dolar ile sınırlı kalmış durumda ve kullanım oranı da yüzde 0 olarak gözüküyor. RLUSD’nin fiyatı ise sabit değerini koruyarak 1,00 dolar seviyesinde işlem görüyor. Mevcut durumda hiçbir borçlanma işlemi yapılmadığı için yıllık faiz getirisi (APY) de yüzde 0 seviyesinde.

Aralık ayında piyasaya sürülen RLUSD için bu entegrasyon önemli bir adım olarak görülüyor. Aave üzerindeki havuz başlangıçta düşük hacimli kalsa da ilerleyen dönemlerde sağlanacak teşvikler ve artan likidite ile birlikte DeFi alanında yeni kullanım senaryoları ortaya çıkabilir.

Ripple’ın kurumsal çözümlere odaklanan RLUSD stablecoin’i, son dönemde ciddi bir ivme yakaladı. Güncel verilere göre RLUSD’nin piyasa değeri 294 milyon dolara ulaşırken, lansmanından bu yana ise toplam işlem hacmi 10 milyar doları aştı.

Diğer stablecoin’lerden farklı olarak daha çok iş dünyasına odaklanan RLUSD, sınır ötesi ödemelerde etkin rol oynaması amacıyla Ripple Payments sistemine entegre edilmişti. Verimliliği ön plana alan bu stablecoin, özellikle kurumsal kullanıcılar için geliştirilen bir ürün olarak öne çıkıyor.

Aave V3’teki listelenme, RLUSD’nin yalnızca ödeme işlemlerinde değil, aynı zamanda teminat, borç verme ve DeFi hizmetlerinde de kullanılabilirliğini artırıyor. Uzmanlar, ilerleyen süreçte likidite madenciliği programları veya faiz teşvikleri gibi adımlar atılması halinde RLUSD’nin kullanım oranının hızla yükselebileceğini belirtiyor.

 

Polygon NFT’leri zirvede: Ethereum koleksiyonlarını geride bıraktı

Son haftalarda NFT piyasasında dikkat çekici bir değişim yaşandı. Polygon ağı üzerindeki NFT satışları, yakaladığı ivmeyle Ethereum’u geride bırakarak zirveye yerleşti.

NFT analiz platformu CryptoSlam’in 22 Nisan tarihli verilerine göre, Polygon tabanlı NFT satışları son 7 günde yüzde 20 artış göstererek 22,3 milyon dolara ulaştı. Bu rakam, haftalık toplam NFT satış hacminin yaklaşık yüzde 24’üne denk geliyor. Aynı dönemde genel satış hacmi 92,9 milyon dolar olurken, Ethereum 19,2 milyon dolarda kaldı ve ikinci sıraya geriledi. Onu 14,3 milyon dolarla Mythos Chain, 14,1 milyon dolarla ise Bitcoin tabanlı NFT koleksiyonları izledi.

Polygon’un yükselişi yalnızca satış rakamlarıyla sınırlı kalmadı. Ağ üzerindeki kullanıcı sayısı da dikkat çekici bir artış gösterdi. Bir hafta içinde 39 binden fazla alıcı işlem gerçekleştirdi ve bu, önceki haftaya göre yüzde 81’lik bir artış anlamına geliyor.

Bu başarıda en büyük pay, fiziksel koleksiyon kartlarını dijital dünyaya taşıyan Courtyard adlı projeye ait. Haftalık 20,7 milyon dolarlık satış hacmine ulaşan Courtyard, tüm NFT koleksiyonları arasında zirveye oturdu. Courtyard, Pokémon, basketbol ve beyzbol gibi derecelendirilmiş koleksiyon kartlarını blok zinciri üzerinde NFT olarak sunuyor. Bu kartlar, güvenlikli ve sigortalı kasalarda saklanıyor. Kullanıcılar isterse bu NFT’leri fiziksel karta dönüştürebiliyor. Fiziksel kart talep edildiğinde, NFT yakılarak piyasadan tamamen kaldırılıyor.

NFT sektöründe fiziksel varlıkların dijitalleştirilmesine olan ilgi, 2025’in ilk çeyreğinde hız kazanmış durumda. RWA (gerçek dünya varlıkları) veri platformu RWA.xyz’ye göre, zincir üzerinde tokenize edilmiş varlıkların toplam piyasa değeri 21,2 milyar dolara ulaştı. Bu varlıkları elinde bulunduran kullanıcı sayısı ise 97 bini aştı.

 

Metaplanet CEO’su: “Bitcoin stratejimize güvenimiz tam”

Japonya merkezli yatırım şirketi Metaplanet’in CEO’su Simon Gerovich, son dönemde hisse fiyatlarında yaşanan düşüşe rağmen Bitcoin odaklı stratejilerini kararlılıkla sürdürdüklerini belirtti. Son bir ayda yüzde 16’ya yakın değer kaybeden şirket hisseleri, yatırımcılar arasında endişe yaratmıştı.

X platformu üzerinden açıklama yapan Gerovich, “Kısa vadeli dalgalanmalar vizyonumuzu gölgeleyemez. Uzun vadeli değer üretme hedefimize bağlıyız” ifadelerini kullandı. Gerovich, desteklerini sürdüren tüm yatırımcılara da teşekkür etti.

Geçtiğimiz hafta 330 BTC daha satın alan Metaplanet’in toplam Bitcoin varlığı 4 bin 855’e ulaştı. Güncel fiyatlarla bu miktar yaklaşık 430 milyon dolara karşılık geliyor. Şirket, yıl sonuna kadar bu sayıyı 10 bin BTC’ye çıkarmayı hedefliyor. Metaplanet, performansını ölçmek için “BTC Yield” ve “BTC Gain” adını verdiği özel göstergeler kullanıyor. Yıl başından bu yana BTC Yield oranı yüzde 119’a ulaşarak çeyreklik hedefin oldukça üzerine çıktı. Ayrıca opsiyon işlemleri gibi finansal stratejilerle elde edilen BTC miktarı da 2 bin 174’e ulaştı.

Gerovich, hızla artan hissedar sayısı ve kurumsal yatırımcı ilgisinin, şirketin stratejisine olan güvenin göstergesi olduğunu vurguladı. Metaplanet, şu anda Asya’nın en büyük, dünyanın ise en büyük on kurumsal Bitcoin sahibinden biri konumunda.

 

Kuveyt İçişleri Bakanlığı kripto para madenciliğini yasakladı

Kuveyt İçişleri Bakanlığı, kripto para madenciliğini yasadışı ilan etti ve bu faaliyetlerin mevcut yasaları ihlal ettiğini duyurdu. Bakanlık, madenciliğin elektrik altyapısı üzerinde ciddi bir baskı oluşturduğunu ve bu durumun halkın yaşamını olumsuz etkilediğini belirtti.

22 Nisan’da yapılan açıklamada, kripto para madenciliğinin ruhsatsız bir faaliyet olduğuna ve en az dört önemli yasanın ihlaline yol açtığına dikkat çekildi. Bu yasalar arasında 1970 tarihli Ceza Kanunu’ndaki değişiklik, 2014 tarihli İletişim ve Bilgi Teknolojileri Düzenleme Kurumu Kanunu, 1996 tarihli Sanayi Kanunu ve 2016 tarihli Kuveyt Belediyesi Yasası yer alıyor.

Bakanlık, kripto madenciliğinin ülkenin elektrik altyapısı üzerinde oluşturduğu aşırı yükü vurgulayarak, “Bu faaliyet, kamu şebekesinin üzerindeki baskıyı artırarak konut, ticaret ve sanayi bölgelerinde elektrik kesintilerine yol açıyor” ifadelerini kullandı. Bakanlık, elektrik kesintilerinin hayati hizmetlerin aksamasına neden olduğunu ve bunun kamu güvenliği için doğrudan bir tehdit oluşturduğunu belirtti.

Yapılan açıklama, bir dizi devlet kurumu ile koordineli olarak yayımlandı. Bu kurumlar arasında Elektrik, Su ve Yenilenebilir Enerji Bakanlığı, İletişim ve Bilgi Teknolojileri Kamu Kurumu, Sanayi Kamu Kurumu ve Kuveyt Belediyesi yer aldı.

Bakanlık, bazı kişi veya kuruluşların yasal sonuçlardan habersiz olabileceğini kabul ederek, kripto para madenciliği yapanlara hızlıca yasal uyum sağlamaları gerektiği çağrısında bulundu. Ancak bu fırsatın sınırlı bir süreyle geçerli olduğunu vurguladı. Bakanlık, yasalara uymayanların yasal işlem ve soruşturmalara tabi olacağını belirtti.

 

SEC, Polkadot ve HBAR ETF başvurularında kararını erteledi

ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC), Polkadot (DOT) ve Hedera (HBAR) tabanlı kripto fonlarının borsada işlem görmesine yönelik başvurularla ilgili kararını erteledi. Kurum, bu yıl içinde gündeme gelen onlarca kripto ETF başvurusunu değerlendirmeyi sürdürüyor.

SEC’in Perşembe günü yayımladığı belgelere göre, Grayscale’in Polkadot Trust’ını bir borsa yatırım fonuna dönüştürme ve Canary’nin HBAR ETF’ini listeleme başvurularına ilişkin karar tarihi 11 Haziran’a ertelendi. Komisyonun, her iki başvuru için bu hafta sonuna kadar bir karar açıklaması bekleniyordu. Öte yandan, Bitwise’ın Bitcoin ve Ethereum ETF başvurusu için de karar tarihi 10 Haziran olarak belirlendi.

SEC, HBAR başvurusuna ilişkin açıklamasında, “Komisyon, önerilen kural değişikliği ve bu değişiklikle gündeme gelen konuları değerlendirebilmek için daha uzun bir süre belirlemenin uygun olduğunu düşünmektedir” ifadelerini kullandı.

Grayscale ve Canary tarafından yapılan başvurular, şubat ayında SEC’e sunulmuştu. Şirketler, kripto varlıklara yönelik olumlu bir yaklaşım sergileyen yeni SEC yönetimiyle birlikte, farklı ETF ürünlerini piyasaya sürmeye hazırlanıyor. Donald Trump’ın ocak ayında yeniden başkanlık görevine başlamasıyla birlikte SEC’in kriptoya yaklaşımında belirgin bir değişim yaşandı. Komisyon, kamuya açık kripto yuvarlak masa toplantıları düzenlemeye başladı ve bazı kripto şirketlerine yönelik davaları geri çekti. SEC’in bir sonraki kripto odaklı toplantısı, kripto varlıkların saklanmasına (custody) ilişkin olacak.

 

Fed, bankaların kripto ve stablecoin faaliyetlerine ilişkin ön bildirim şartlarını geri aldığını duyurdu

ABD Merkez Bankası (Fed), bankaların kripto ve stablecoin faaliyetlerine katılımını kısıtlayan rehberini geri çekti. Fed’in Yönetim Kurulu tarafından 24 Nisan Perşembe günü yapılan açıklamada, söz konusu düzenlemenin artık yürürlükte olmadığı belirtildi.

Kararla birlikte, 2022’de yayımlanan ve bankaların kriptoyla bağlantılı faaliyetlerini önceden bildirme yükümlülüğü getiren denetim mektubu iptal edildi. Ayrıca, 2023’te yayınlanan stablecoin faaliyetlerine yönelik denetim şartları da kaldırıldı. Fed tarafından yapılan açıklamada, “Bundan böyle kurul, bankalardan kripto varlık faaliyetlerine ilişkin önceden bildirim yapmalarını beklemeyecek. Bunun yerine, bu faaliyetler olağan denetim süreçleri kapsamında izlenecek” ifadelerine yer verildi.

Fed ayrıca, Federal Mevduat Sigorta Kurumu (FDIC) ve Para Birimi Denetleme Ofisi (OCC) ile birlikte, bankaların kripto varlıklara olan maruziyetine dair daha önce yayımlanan iki uyarı niteliğindeki bildirimi de geri çekti. Bu bildirimlerde, kripto sektöründe dolandırıcılık ve sahtekarlık risklerine dikkat çekiliyordu. Fed, önümüzdeki süreçte “kripto varlık faaliyetleri dahil olmak üzere finansal inovasyonu destekleyecek yeni rehberlerin gerekliliğini” diğer düzenleyici kurumlarla birlikte değerlendireceğini belirtti. Bu adım, kripto topluluğu tarafından memnuniyetle karşılandı. Sektör temsilcileri, Fed’in daha az kısıtlayıcı ve daha açık bir yaklaşım benimsemesini olumlu buldu.

Strategy kurucusu Michael Saylor, sosyal medya platformu X’te yaptığı paylaşımda, “Bankalar artık Bitcoin’i desteklemeye başlayabilir” ifadeleriyle Fed’in açıklamasını duyurdu.

 

Ark Invest, Bitcoin için boğa senaryosu tahminini 2,4 milyon dolara yükseltti

Cathie Wood’un liderliğindeki yatırım şirketi Ark Invest, Bitcoin için 2030 yılına yönelik boğa senaryosu fiyat tahminini, daha önceki 1,5 milyon dolarlık öngörüsünden 2,4 milyon dolara yükseltti. Bu güncelleme, şirketin geliştirdiği yeni ve özel bir modelleme yöntemiyle yapıldı.

Perşembe günü yayımlanan raporda Ark Invest analisti David Puell, Bitcoin’in 2030 yılına kadar ulaşabileceği boğa senaryosu fiyat hedefinin başlangıçta yaklaşık 1,5 milyon dolar olarak belirlendiğini aktardı. Ancak, şirketin kaybolmuş ya da uzun vadeli tutulduğu için likit olmayan Bitcoin arzını dikkate alan yeni deneysel modeliyle bu tahmin 2,4 milyon dolara çıkarıldı. Raporda, boğa senaryosunun, 2024 sonundan 2030 sonuna kadar yaklaşık yüzde 72’lik bileşik yıllık büyüme oranına (CAGR) dayandığı belirtildi. Fiyat tahminlerinin oluşturulmasında, toplam ulaşılabilir pazar büyüklüğü ve benimseme oranları gibi faktörler de dikkate alındı.

Aynı deneysel modele dayanarak, daha temkinli senaryolara ilişkin tahminler de paylaşıldı. Rapora göre, yüzde 53’lük CAGR ile 1,2 milyon dolarlık bir temel senaryo ve yüzde 32’lik CAGR ile 500 bin dolarlık bir ayı senaryosu öngörüldü. Puell, bu deneysel yaklaşımın Ark’ın resmi modeline kıyasla daha agresif olduğunu belirtti. Analiste göre, Bitcoin’in dijital altın olarak kullanımı, temel ve ayı senaryolarındaki en büyük katkı kalemi olurken, boğa senaryosuna en büyük katkıyı kurumsal yatırımlar sağlıyor.

Bitcoin’in gelişmekte olan pazarlardaki kullanımı da kritik bir unsur olarak öne çıkıyor. Puell, “Bitcoin’in düşük giriş bariyerleri, gelişmekte olan ülkelerde internet erişimi olan bireylerin, zamanla değer kazanma potansiyeline sahip bir yatırım alternatifine ulaşmasına imkan tanıyor. Bu da, satın alma gücünü korumaya yönelik ABD doları gibi savunmacı varlıklara olan ihtiyacı azaltabilir” değerlendirmesinde bulundu. Puell ayrıca, “Bu deneysel çalışmanın, Bitcoin’in kıtlığı ve kaybolmuş arzının mevcut değerleme modellerinin çoğunda yeterince yansıtılmadığını ortaya koyduğuna inanıyoruz” ifadelerini kullandı.

 

Güney Kore’de kripto varlık hamlesi: Halkın Gücü Partisi yeni teşvik yasası hazırlıyor

Güney Kore’nin muhafazakar partilerinden Halkın Gücü Partisi (PPP), yerel kripto varlık sektörünü canlandırmak amacıyla yeni bir yasa teklifi sunmaya hazırlanıyor. Parti tarafından yapılan açıklamada, “Dijital Varlık Teşvik Temel Yasası” adını taşıyacak düzenlemenin detaylarının önümüzdeki pazartesi günü kamuoyuyla paylaşılacağını duyurdu.

Yerel ajans Newsis’in haberine göre, partinin politika şefi Kim Sang-hoon bir toplantıda yaptığı konuşmada, ülkenin artık “belirsizlik ve aşırı düzenleme dönemini” geride bırakması gerektiğini belirterek dijital varlıklar için daha destekleyici bir ortamın oluşturulması çağrısında bulundu. Kim, “Kara para aklamayla mücadele adı altında benimsenen aşırı düzenleyici yaklaşım, yabancı sermayenin Güney Kore kripto piyasasına girişini engelliyor. Aynı nedenle yerli sermaye de yurt dışına yöneliyor” ifadelerini kullandı. Kripto varlıkları “yeni ekonominin temel yatırım sınıflarından biri” olarak tanımlayan Kim, Bitcoin gibi dijital varlıkların 21. yüzyılın yeni altını olabileceğini vurguladı. “Bu yeni dijital alanla karşılaştığımızda tereddüt ettik, kararsız kaldık ve net bir yol haritası ortaya koyamadık. Artık bu belirsizliği geride bırakmalı ve dijital varlıkları aktif biçimde destekleyecek politikaları hayata geçirmeliyiz” dedi.

Güney Kore’deki finansal otoriteler de benzer şekilde kripto para düzenlemelerini gevşetme yönünde adımlar atıyor. Mali Hizmetler Komisyonu (FSC), ocak ayında yaptığı açıklamada, kurumsal yatırımcıların kripto varlıklara yatırım yapmasına yönelik yasağın kademeli olarak kaldırılacağını duyurmuştu. FSC yetkilileri ayrıca, şu anda yabancı yatırımcıların yerel kripto borsalarında işlem yapmasına getirilen kısıtlamaların kaldırılmasının da gündemde olduğunu açıkladı.

Buna ek olarak, FSC, ülkenin ilk kripto varlık düzenleme yasasının ardından yeni bir düzenleme paketi üzerinde çalışıyor. Yeni düzenlemelerin, stablecoin piyasası, token listeleme süreçleri ve projelerin bilgi açıklama yükümlülükleri gibi başlıkları kapsaması bekleniyor.

 

Citigroup: Stablecoin piyasası 2030’a kadar 3,7 trilyon dolara ulaşabilir

Citigroup’un araştırma kuruluşu Citi Institute tarafından yayımlanan son rapora göre, küresel stablecoin piyasası 2030’a kadar en iyimser senaryoda 3,7 trilyon dolarlık bir hacme ulaşabilir. Raporda baz senaryo 1,5 trilyon dolar olarak belirlenirken, daha temkinli bir projeksiyonda bu rakamın 500 milyar dolarda kalabileceği ifade ediliyor. Ancak genel tablo, stablecoin’lerin geleceğine dair oldukça iyimser.

“Dijital Dolarlar” başlıklı raporda, stablecoin’lerin giderek artan şekilde ABD dolarıyla bütünleştiği vurgulanıyor. Citigroup araştırmacılarına göre bu büyümenin arkasındaki en güçlü nedenlerden biri, dünya genelinde stablecoin’lere yönelik giderek daha olumlu bir düzenleyici yaklaşımın benimsenmesi.

Citigroup Genel Müdürü Artem Korenyuk, devletlerin blok zinciri teknolojisini iki temel başlık altında benimsediğini belirtiyor. Yeni finansal enstrümanların geliştirilmesi ve mevcut finansal sistemlerin modernizasyonu. Korenyuk, stablecoin’lerin artık önemli miktarda ABD Hazine tahvili tuttuğunu ve bu durumun küresel finansal akışları etkilemeye başladığını belirtiyor. “Bu gelişme, ABD doları cinsinden varlıklara yönelik kalıcı ve güçlü bir talebi yansıtıyor” diyor.

Raporda, düzenleyicilerin stablecoin ihraççılarına ABD Hazine tahvilleri gibi güvenli varlıklar tutma zorunluluğu getirmesinin, dolar dışındaki stablecoin’lerin ve merkez bankası dijital paralarının (CBDC) piyasanın kenarında kalmasına yol açabileceği ifade ediliyor. Citigroup, stablecoin piyasasının yüzde 90’ının dolar bazlı olacağını öngörüyor.

Bu zorunluluklar, stablecoin ihraççılarını büyük ölçekli hazine tahvili yatırımcılarına dönüştürürken, şirket içi politikalarının da ciddi şekilde revize edilmesini gerektirecek. Rapora göre, bu dönüşüm stablecoin’lerin geleneksel finans (TradFi) sistemiyle daha uyumlu hale gelmesini sağlayacak.

Citigroup, stablecoin’lerin bazı yönleriyle geleneksel bankacılık için risk oluşturduğunu kabul ediyor. Ancak düzenleyici çerçevelerin, çatışma yerine iş birliğini teşvik edecek bir model yaratacağı öngörülüyor. Kamu sektörünün blok zinciri yatırımlarının da bu sürece önemli katkı sağlayacağı belirtiliyor. Öte yandan raporda, sektörün karşı karşıya olduğu önemli risklere de dikkat çekiliyor. En iyimser senaryo 3,7 trilyon dolarlık bir pazar büyüklüğünü öngörse de en kötü senaryoda bu rakam yalnızca 500 milyar dolar olabilir. Bu da sektörün oldukça geniş bir belirsizlik aralığına sahip olduğunu gösteriyor.

 

Kuzey Koreli hackerlar sahte ABD şirketleriyle kripto geliştiricilerini hedef aldı

Kuzey Kore bağlantılı Lazarus Grubu’na ait bir alt birim, ABD’de kurduğu sahte kripto danışmanlık şirketleri aracılığıyla yazılım geliştiricilerine yönelik geniş çaplı bir siber saldırı kampanyası başlattı.

Siber güvenlik firması Silent Push’un 24 Nisan tarihli raporuna göre, “Contagious Interview” adlı bu alt grup, BlockNovas, Angeloper Agency ve SoftGlide gibi paravan şirketler kurarak, sahte iş görüşmeleri yoluyla kötü amaçlı yazılım dağıtıyor. Bu şirketlerden BlockNovas ve SoftGlide, ABD’de yasal olarak kayıtlı.

Silent Push Kıdemli Tehdit Analisti Zach Edwards, X platformunda yaptığı açıklamada, “Sahte iş başvurusu süreci, insanları iş görüşmesine teşvik eden ve sonrasında tanıtım videosu kaydetmeleri istenen geniş çaplı bir sahte hesap ağı içeriyor. Bu sırada gösterilen hata mesajını çözme amacıyla sunulan basit kopyala-yapıştır yöntemi, kötü amaçlı yazılımın yayılmasına neden oluyor” dedi.

Rapora göre, saldırganlar BeaverTail, InvisibleFerret ve OtterCookie isimli üç farklı kötü amaçlı yazılım kullanıyor. BeaverTail, bilgi hırsızlığı ve ileri seviyedeki zararlı yazılımların yüklenmesi için tasarlanırken, OtterCookie ve InvisibleFerret özellikle kripto cüzdan anahtarları ve pano verilerini hedef alıyor. Hackerlar, kurbanlarını genellikle GitHub üzerindeki iş ilanları ve serbest çalışma platformlarından buluyor ve inandırıcılığı artırmak için yapay zeka tarafından üretilen veya gerçek kişilerden çalınan fotoğraflarla sahte profil oluşturuyorlar.

Edwards, “Bazı saldırılarda, tehdit aktörlerinin gerçek bir kişinin fotoğrafını alıp yapay zeka ile küçük değişiklikler yaparak yeniden ürettiğini tespit ettik” diyerek, kimlik sahteciliği yöntemlerinin çok daha sofistike hale geldiğini belirtti.

2024’ten bu yana devam eden bu kampanyada, en az iki kripto geliştiricisinin hedef alındığı ve bunlardan birinin MetaMask cüzdanının ele geçirildiği bildirildi. FBI, BlockNovas’ın alan adını ele geçirmiş olsa da SoftGlide ve diğer altyapılar hala aktif durumda. Mart ayında, en az üç kripto girişiminin kurucusu, sahte Zoom görüşmeleri yoluyla gerçekleştirilmeye çalışılan veri hırsızlığı girişimlerini engellediklerini açıkladı.

 

SEC, Dragonchain’e açtığı kayıtsız menkul kıymet davasını geri çekmeyi değerlendiriyor

ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC), blok zinciri firması Dragonchain’e açtığı kayıtsız menkul kıymet davasını geri çekmeyi değerlendiriyor. Bu gelişme, SEC’in kripto sektörüne yönelik son geri adım olarak öne çıkıyor.

24 Nisan’da Seattle federal mahkemesine sunulan ortak bir beyannameye göre SEC, davanın düşürülmesinin uygun olduğuna karar verdi. Açıklamada, SEC’in Kripto Görev Gücü’nün, kripto varlıklar için bir düzenleyici çerçeve oluşturma çabalarına da atıfta bulunuldu.

SEC, 2024 yılı Ağustos ayında Dragonchain Inc., Dragonchain Foundation, The Dragon Company ve şirketin kurucusu Joseph Roets’e dava açmıştı. Komisyon, bu tarafların kayıtsız menkul kıymet arzları yoluyla toplamda 16,5 milyon dolar topladığını öne sürmüştü. SEC’e göre, Dragonchain (DRGN) token’ları 2017’de yapılan ön satışta ve ICO (İlk Dijital Para Arzı) etkinliklerinde 14 milyon dolar toplamıştı. SEC, o dönemde token’ların yatırım sözleşmesi olarak değerlendirilmesi gerektiğini ve bu nedenle kayıt altına alınması gerektiğini savunmuştu. Ayrıca, 2019 ile 2022 arasında 2,5 milyon dolar değerinde ek DRGN token’ı satıldığını ve bu gelirlerin şirketin teknoloji geliştirme ve operasyonel giderler için kullanıldığını belirtmişti.

Dava, 2024 Ekim ayında Dragonchain’in SEC’e bir uzlaşma teklifinde bulunmasının ardından askıya alınmıştı. Ocak ayında ise, Trump’ın “dijital varlıklarda liderlik” hedefine yönelik başkanlık kararnamesi doğrultusunda bu askıya alma süresi uzatılmıştı. SEC, Trump’ın Beyaz Saray’a dönmesinin hemen ardından, kripto sektöründeki etkileşimlerini yönetmek üzere bir Kripto Görev Gücü kurmuştu. Bu kripto görev gücü, 24 Mart’ta Dragonchain temsilcileriyle bir toplantı gerçekleştirerek SEC’in kripto düzenlemelerine dair yaklaşımını tartıştı.

 

Bybit TR Hakkında

Haziran 2024’te Bybit, Narkasa’yı Bybit TR olarak yeniden markalaştırarak Türk kripto pazarına olan bağlılığını güçlendirdi. Bu stratejik hamle, Türk kullanıcılara yerelleştirilmiş ve güvenli bir kripto ticareti deneyimi sunma konusundaki kararlılığımızın altını çiziyor. Narkasa Yazılım Ticaret Anonim Şirketi tarafından işletilen Bybit TR, en yüksek hizmet ve güvenlik standartlarını sağlarken, Türk pazarının özel ihtiyaçlarını karşılamak için uyarlanmış bağımsız bir marka olarak duruyor.

Bybit Hakkında

Bybit, 50 milyondan fazla kullanıcıya hizmet veren, işlem hacmine göre dünyanın en büyük ikinci kripto para borsasıdır. 2018 yılında kurulan Bybit, kripto yatırımcılarının ve tüccarlarının ultra hızlı bir eşleştirme motoru, 7/24 müşteri hizmetleri ve çok dilli topluluk desteği bulabilecekleri profesyonel bir platform sunmaktadır.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Related Posts

    • Nisan 28, 2025
    • 1 views
    Anadolu Efes’ten Kendi Sektöründe Bir İlk: Entegre Faaliyet Raporu Yayımlandı

    Anadolu Efes, 2010 yılından bu yana yürüttüğü sürdürülebilirlik raporlamasını bir adım öteye taşıyarak, finansal ve finansal olmayan performansını aynı çatı altında ele aldığı ilk Entegre Faaliyet Raporu’nu yayımladı.

    • Nisan 28, 2025
    • 2 views
    Allianz Türkiye üst üste 4’üncü kez “Türkiye’nin En İyi İşverenleri” listesinde

    Sigorta sektörünün öncü şirketlerinden Allianz Türkiye, çalışanlarının gelişimine verdiği önem ve çevik çalışma modeliyle hayata geçirdiği yenilikçi uygulamalarıyla, bu yıl da “Türkiye’nin En İyi İşverenleri” listesine girme başarısını gösterdi.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir