İngiltere’de Cambridge Üniversitesi’ne bağlı Trinity College’ta sergilenen Lord Arthur James Balfour’un portresi tahrip edildi. Filistin yanlısı “Palestine Action” grubuna bağlı bir aktivist, önce tabloyu kırmızıya boyadı. Ardından maket bıçağıyla kesti. Eski İngiltere Başbakanı Lord Balfour, tarihe “Balfour Deklarasyonu” olarak geçen, 1917’de Yahudilerin Filistin’de devlet kurmasına öncülük eden deklarasyonu imzalayan isimdi.
“DEKLARASYON, FİLİSTİN’İN ETNİK TEMİZLİĞİNİ BAŞLATTI”
ÜNİVERSİTEDEN ‘ÜZÜNTÜ DUYUYORUZ’ AÇIKLAMASI
Cambridge Polisinden bir sözcü de yaptığı açıklamada, Trinity College’daki bir tabloya zarar verildiğine dair internet üzerinden aldıkları ihbar üzerine polis memurlarının olay yerine gittiğini ve şu aşamada herhangi bir gözaltının yapılmadığını kaydetti. Üniversite, portreye verilen zarardan ötürü üzüntü duyduğunu belirtti
BALFOUR’A YAPILAN PROTESTO İLK DEĞİL
Ressam Philip Alexius de Laszlo tarafından yapılan Balfour tablosu 1914’te tamamlanmıştı. Palestine Action üyesi iki kadın aktivist, Kasım 2022’de Balfour Deklarasyonu’nun 105. yılında İngiliz parlamentosundaki Arthur James Balfour’ın heykeline “sahte kan” döküp Filistin bayrağı açmıştı. Heykelin bulunduğu duvara ellerini yapıştıran göstericiler, “Filistinliler yıllardır bu adam yüzünden acı çekiyor”, “Kendisinin veremeyeceği, Filistinlilere ait toprağı verdi” ifadelerini kullanmıştı.
“FİLİSTİN TOPRALARINDA YAHUDİLERE BİR VATAN”
Filistin toprakları üzerinde İsrail devletinin kurulmasına zemin hazırlayan İngiltere imzalı “Balfour Deklarasyonu”nun üzerinden yaklaşık 107 yıl geçti. Dönemin İngiltere Dışişleri Bakanı Arthur James Balfour tarafından 2 Kasım 1917’de Siyonizm’in ünlü hamisi Baron Walter Rothschild’e yazılan mektup, Filistin topraklarında Yahudilere bir “vatan” kurulmasını vadediyordu.
“Yahudi Siyonist taleplerinin İngiliz hükümetince sempatiyle karşılandığı” vurgulanan Balfour’un mektubu şu ifadeleri içeriyordu: Majestelerinin hükümeti Yahudilere Filistin’de bir yurt tesisi fikrini hararetle desteklemektedir. Bu maksatla her ne gerekiyorsa yapılacaktır. Filistin’de yaşayan ve Yahudi olmayanların medeni ve dini haklarının zarar görmemesi için de azami gayret gösterilecektir.
